Ben Nermin. Her yere gelenında, 1.72 boyunda, 50 kiloda, esmer hoşu bir kızım. Okul için geldiğim İstanbul’da yurtta kalmak istemediğim için ailem daire yakalamıştı. Hoşluğum mevzusunda herzaman kendime güvenirdim. Okulnin ilk senesinde Emre adında bir çocukla çıkmaya başlamıştık. Onunla tanışma partilerinden birinde tanışmış ve kesintisiz beraber vakit geçirirken kendimizi Manita olmuş halde bulmuştuk.
Konutta tek kaldığım için Emre bazen bende kalıyor ve beraber uyuyorduk. Beraber uyumanın getirdiği neticeler, sabahları elini ya mememde ya da amımda bularak uyanmam oluyordu. Evvel hiçbirşey olmamış gibi davrandım, uyku hali diye ses etmedim, ama ilerleyen günlerde, Emre’nin eli amımı okşamaya, külotumdan içeriye girmeye başladı. Ben pijamayla uyumayı beğenmediğim için külotla uyurdum yalnızca ve ona tek mani olan ince külodumdu ve bu da onu durdurmuyordu. Elleri daha cüretkar bir hal alınca, ağzımdan çıkan iniltiye mani olamadım. Bir anda beni sırtüstü yatırıp üzerime çıktı ve çılgın gibi öpmeye başladı. Ona aynı biçimde karşılık verdiğimde, Emre aldığı cesaretle, askılı tişörtümü sıyırıp memelerimi emmeye, ısırmaya başladı. Bir eli de amımı kurcalamaya devam ediyordu. Bakire olduğum için kararsızda kalıyordum Doymak Bilmeyen Orospuden de. Bekaretimi bozmasından korkuyordum. Bunu ona söylediğimde bekaretimi bozmayacağına laf verdi. Hafiflemiştim.
Daha evvel Emre’yle hep öpüşür, kesintisiz birbirimizi ellerdik, ama hiç anadan üryan kalıpta yapmamıştık. Beni çırıl çıplak soydu ki bunun için tişörtümü ve külotumu çıkarması yeterli olmuştu ve dudakları yavaş yavaş alta doğru ilerleyip adresine erişti. Amıma yumulduğunda yaşadığım zevki şuan yazarken dahi seziyorum. Amımı öyle bir yalıyordu ki, iniltilerime mani olamıyordum. “Bal gibisin aşkım, yerim amcığını!” deyip daha çok emmeye başlıyordu. Dili deliğimden içeriye kaydığında afallamışlıkla çığlık attım. Resmen diliyle sikiyordu beni. O kadar heyecanlanmıştım ki, o an sikse beni umrumda olmazdı. Bekaret fobim uçup gitmişti. Ama bir kere demiştim bozma beni diye. İnatla beni çıldırtacak hareketler yapıyor, ama yarak diye yanan amıma sikini sokmuyordu.
Daha evvel kimseyle sikişmemiştim, ama bu mevzu da cehalet de değildim. Kesintisiz pørnø filmler izler, seks hikayeleri okurdum. Emre 69 yapmamızı istediğinde bu surattan sıkıntılı olmadım. Nasılsa bekaretim sağlama alınmıştı. O günden sonra hep aynı rutini tekerrürler olmuştuk, ama ben artık daha aşırısını istiyordum. Ama Emre ısrarla beklememiz gerektiğini, beni tez ettirmek istemediğini söylüyordu. Aradan geçen aylar beni daha da azgın birine dönüştürmüştü. Artık sikilmek istiyordum. Gözümü karartmıştım bir kere.
Emre ile ilişkimiz bu biçimde devam ederken, bu arada karşı komşum Levent Bey de iyice usumu çelmeye başlamıştı. Adam 45’indeydi, ama oldukça dinç ve yakışıklıydı. Uzun boylu, küt saçlı, mavi gözlü, kısacası bir kadının onun kollarına sıçramaması için hiçbir neden yoktu ve zati kesintisiz yanında kadınlar olurdu. Manitamle harika vakit geçiriyorduk, ama ben hep fantazilerimde kendimden büyük biriyle sikiştiğimi hayal ederdim ve Levent Bey’i düşünüyordum artık o hayallerde.
Emre sömestir tatilinde ailesinin yanına gidince ben tek kalmıştım. Bir ay daha gelmeyecekti ve bana yeterli gelmeyen o yüzeysel sevişmelerden dahi yoksun kalmıştım. Bir gün Doymak Bilmeyen Orospuden tek başıma televizyon izlerken elektrikler kesildi ve ben karanlıktan çok korkardım. Emre’yi aradım ve telefonda ağlayarak konuşmaya başladım. Korktuğumu ve onun burda olmamasına ettiğim lanetleri o kadar sesli söylüyordum ki, dışardan dinleneceğini hiç düşünmemiştim dahi. Asapla telefonu kapadığımda çok geçmeden kapıda bir ses duydum. Birisi kapıya vuruyordu. Elimdeki telefonun ışığıyla kapıya gidip açtım ve Levent Bey’i görünce sezdiğim hafifleme duygusuyla boynunu sıçradım. Ama ne sıçrama! Resmen bedenim bedenine yapışmış, tek beden olmuştuk. Geri çekildiğimde adamın donakaldığı muhakkak oluyordu, zira tepkisiz kalmıştı.
“Şey özür dilerim… Karanlıktan nefret ederim ve sizi de görünce çok neşelendim!” dedim. O da, sesleri dinlediğini ve iyi olup olmadığımdan emin olmak için geldiğini söyledi. Yalnız kalmak istemediğimi söyleyip, içeri davet ettim. Beni kırmadı. Çekyatıma oturduğunda hemen yanına oturdum ben de. Ne de olsa korktuğumu mazeret edebilirdim. Havadan sudan konuştuktan sonra mevzuyu nasıl değiştireceğimi düşünürken, bir an bir şey alma gerekçesiyle ayağa kalktım ve tökezliyormuş gibi yapıp kucağına düştüm. Ellerimi boynuna dolamıştım. Soluk alışlarının süratlendiğini dinleyebiliyordum. O da beni istiyordu, belirliydi. Zira ne zaman beni görse alkışla süzdüğünü farkederdim. Anlaşılan ilk adımı atmakta kararsız ediyordu.
İçimdeki ateşli Nermin uyanmıştı bir kere. Dudaklarına yapıştım. Beni geri itip, “Ne yapıyorsun sen?” diye sordu. Hemen ayağa kalkmıştı. Gideceğini kavradığım için panik yaptım. “Sen de beni istiyorsun öğreniyorum. Uzun zamandır beni siktiğini hayal ediyordum. O evine getirdiğin orospulardan neyim noksan? Niçin esirgiyorsun yarağını benden?” dedim ve ağlamaya başladım. Gözlerimiz karanlığa alıştığı için suratını seçebiliyordum. Odayı aydınlatan mum da işe yarıyordu. Bana bakışlarından anlaşılıyordu beni ne kadar sikmek istediği.
“Hoşum benim!” diyerek kolları arasına aldı beni ve sıkıca sarıldı. Soluğu boynumu okşuyordu. “O zibidiyi yanında gördüğüm her gün nasıl uykunun bana haram olduğunu öğrenmiyorsun sen! Ben seni sikmek isterken o sikiyordu. O tatlı amcığının hayaliyle ya 31 sürüklüyordum, ya da o karıları sikiyordum. Şimdi seni sikmemi istediğini söylediğinde sana olan duygularımı anlayıp, alay ettin sandım!” dedi. Halen sarılı bir biçimdeydik ve sertleşen sikini sezebiliyordum.
O an o kadar mutlu olmuştum ki, geri çekilip suratını ellerimin arasına aldım, ” Sik beni Levent! Sike doyur! Yalnızca sen doyur aşkım. Emre’ye siktirmedim kendimi, bu am senin yarağını istiyor. Orospun yap beni. Amım yanıyor!” dediğimde, süratle öpmeye başladı. Artık aramızda hudut kalmamıştı. Öpüşleri o kadar ateşliydi ki, amım sırılsıklam olmuştu. Deneyimli olduğu çok belirliydi ve beni feci ateşlemişti. Süratle bluzumu çıkarıp memelerime yumuldu. Sütyen takmayı beğenmemem işime yaramıştı. Memelerimi emiyor, dilliyor, dişleri arasına alıp sıkıştırıp beni zevkten uçuruyordu.
Sonra beni kucağına aldı ve çekyata yatırdı. Kendisi de süratle soyunup yanıma geldi. Üzerinde boxer vardı yalnızca. Külodumu da çıkardığında bakire amım onun vicdanına kalmıştı. Hiç vakit kaybetmeden yalamaya, emmeye başladı. Ama ne yalama! Resmen yutuyordu amımı. İştahla emiyor, beni zevkten uçuruyordu. Emre de amımı yalardı, ama şimdi aldığım zevkle mukayese etilemezdi onun yaptıkları. Başını ellerimle daha çok amıma bastırıyordum. O da bundan memnun, diliyle sikiyordu beni.
Ne kadar devam etti öğrenmiyorum, ama feci orgazm olmuştum ve o bana vicdan etmiyor, devam ediyordu. “Hadi sik artık beni!” diye yalvarmaya başlamıştım. “Hemen olmaz, iyice bir tatmam gerekli seni. Hep bu anı bekledim. Artık o pezevengi önem vermeden sikecektim seni zati. Şimdi sen de istiyorken bunun iyice bir tadını çıkarmam gerekli!” dedi. O an çok donakalmıştım, ben istemesemde sikecekti beni başka bir deyişle. Bunu dinleyince daha da isteklendim, “Ben istemesemde sikecektin başka bir deyişle beni?” dedim soluk soluğa. “Kaçarı yoktu. Bu yarak senin amına eninde sonunda girecekti!” dedi. Bu sefer bir parağını amıma sokmuştu ve yalamaya öyle devam ediyordu.
Sonra ayağa kalkıp boxerını da çıkardı. Gördüğüm şey karşısında korktum. Yarağı o kadar büyüktü ki, 20 santimden büyük olurdu da minik olmazdı. O kocaman şey nasıl amıma girecekti benim. Korktuğumu kavramış olacak ki, hemen yanıma gelip dudaklarımdan öpmeye başladı. Hemen ona karşılık verdim. Bacaklarımı beline doladığımda siki amıma sürtünüyordu. “Korkma aşkım. İlk seferde azıcık acıyacak, ama sonra benim sikimden başka bir şey düşünemeyeceksin. Yalnızca benim sikim dolduracak o hoş amcığını!” diyordu.
Zati acıyı göze almıştım, “Hadi sik artık beni!” dedim. Bacaklarımı açıp, sikinin başını sokmaya başladı. Azıcık güç oluyordu, ama sesimi çıkarmadım. Yavaş yavaş sokmaya başlarken ne olacağını sabırsızca bekliyordum. Birkaç teşebbüsten sonra tamamını soktuğunda, acıyla çığlık attım. “Tamam aşkım geçecek azıcıktan. Tamamını da aldın. Bundan sonrası zevkli geçecek. Bu am sikimin müptelası olacak. Hep sikilmek isteyecek. Seni yalnızca ben sikeceğim. Bu am artık benim!” dedi.
Gerçekten acı geçtiğinde, bu sefer de hevesten acı sürüklüyordum. Kalçamı kaldırıp oynatmaya başladım. İşareti alan Levent de içimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım. Onu daha çok sezmek istiyordum içimde. “Daha süratli sik beni aşkım, sikine doyur. Daha süratli, daha süratli! Bu am senin yarağın için deliriyor!” diye onu ateşliyordum. O da daha süratli git gel yapmaya başladı. “Ahh, ohh!” sesleri odada yankılanıyordu. Her git gelde sikini tamamen içime gömüyordu. Başta o koca sik nasıl amıma girecek diye düşünmüştüm ama alıştıktan sonra aldığım zevk o kadar büyüktü ki, yaşadığım o kısa süren fobi şimdi çok absürt geliyordu. Ben bu arada orgazm üstüne orgazm yaşıyordum.
Sonunda o da boşalacağını söyleyip içimden çıkmaya çalışınca, bacaklarımla sımsıkı sardım onu. Riskli yarıyılda değildim ve o muhteşem sıcaklığının içime boşalmasını istiyordum. “İçime boşal aşkım. Sakın çıkma. Orası artık senin yerin!” dedim. Haykırarak içime boşalırken, sanki tazyikli su fışkırtıyorlardı içime. Boşalması çok uzun sürmüştü. Daha sonra üzerime yığıldı, ama ağırlığı çok güzelime gidiyordu. Siki halen amımla anahtar kilit pozisyonundaydı. Ona, “Harikaydın aşkım. Bundan sonra yalnızca beni sik. O yarağın tadına yalnızca ben bakacağım!” dedim.
Benimle beraber yan döndü. O sırada elektrikler de gelmişti. Ben bir an utanır gibi oldum, ama bana sıkıca sarıldı. Bir eli kalçamı okşuyordu. “Utanma aşkım. Hem tabi ki bundan sonra seni sikeceğim. Böyle taze am bulmuşum bırakırmıyım. Uzun zaman geçse de doymam ben bu tatlı amına. Ben seni daha çok sikeceğim. Bu amı yiyip tamamlayacağım!” dedi. Nazlanır gibi yaptım, “Öyle mi? Ama senin sikin de Emre’ninkine mukayeseyle oldukça heybetli. İyiki ona siktirmemişim kendimi. Senin sikin varken onu daha istemem zati!” dedim.
Bu söylediklerim onun sikinin tekerrür canlanmasını sağladı. “Doymak Bilmeyen Orospuden mi? Daha Doymak Bilmeyen Orospu siktin beni!” dedim afallamışlıkla. Yan döndüğümüzde siki içimden çıkmıştı. Bir eliyle amımı okşamaya başladı. “Bu taze am varken benim sikim hiç inmez ki!” dedi ve beni kucağına alarak banyoya götürdü. Benim amım ve onun siki kan içindeydi. Beni bir hoş devirirken, elleriyle de bedenimi okşayarak ikinci sefer için hazır hale getiriyordu beni.
Yıkanma faslı bittiğinde süratle dudaklarına yapıştım. Delice öpüşüyorduk, dillerimiz dans ediyordu sanki. Bir bacağımı beline doladım ve omuzlarına tutunup sıçrayarak ikincisini de doladım. Şimdi tek iş sikinin amıma girmesiydi ve çok geçmeden de adresine giriş yaptı. Artık kendimde değildim, apayrı birine dönüşmüştüm. Deli gibi kucağında zıplıyor ve en derinlerime kadar sikini alıyordum. Beni kucağında çamaşır cihazının üzerine oturttu ve sikmeye öyle devam etti. Arada da meme ucumu ağzına alıyor, dişleri arasında kıstırıp, çekiştiriyordu. Git gelleri daha da süratlenmişti ve sonunda aynı anda geldik.
Boynuna sarılıp, “Harikasın aşkım. Harcadın beni!” dedim. “Daha bu ne ki?” diye güldü. “Nasıl başka bir deyişle?” dedim. “Bu amın tadını almışım, iki sefer bana yeter mi? Daha sabaha kadar sikecem seni. Başka yolu yok!” dedi. Şok oldum. Gerçekten yorulmuştum ve Levent’teki enerji beni afallatmıştı. Ama bir yandan da mutlu olmuştum. Hakikat bir kadın yapmıştı Levent beni ve dediği gibi sikinin müptelası olmuştum. Ama, “Evvel azıcık yatalım aşkım. Sonra Doymak Bilmeyen Orospuden sikersin beni. Azcık dinleneyim!” dedim. Beni kırmadı ve yatak odama gidip, sarmaş gez yattık.
Ne kadar yattım öğrenmiyorum, ama amımda sezdiğim ıslaklıkla uyandım. Kafamı kaldırıp baktığımda Levent’in amımı yalamaya başladığını gördüm. Afallamışlıkla, “Ne ahlaksız şeysin sen!” diye güldüm. Bitkin olmama karşın bedenim istekli ve hazırdı. “Bu amı vazgeçmek kolay mı orospu? Sikim tadını aldığından beri inmek öğrenmedi. Bu gece sabaha kadar uyku yok. Bu sik bu amdan çıkmayacak!” dedi. Kaba konuşmaları eksantrik bir biçimde güzelime gitmişti. Hemen havaya girdim. Onu kollarımın arasına sürükleyerek, “Sik beni aşkım. Orospun yap. Ufalama amımı. Amım senindir artık. Terkedeceğim o Emre’yi de. Senin sikini yemişim, bakar mıyım başkasına. Tek sikicim sensin!” dedim.
Tek saldırıda içime girdi. Hırslanmıştı sanki. Süratle gidip geliyordu. Bir yandan da, “Bu ama benimkinden başka sik girmeyecek orospu, dinledin mi beni fahişe? Başkası sikerse onu da sikerim, bu am yalnızca benim!” diyordu. “Bu am senin yarağını yemiş, başkasını ister mi hiç? Sen ne zaman istersen bu am senindir. İstediğin kadar sik beni. Sikine doyur!” diyordum ben de soluk soluğa.
Bu sefer boşalması hayli uzun sürmüştü. Bacaklarım beline dolanmış halde kaldık yatakta. İkimiz de tükenmiştik. Yana kayacağı zaman bacaklarımı daha sıkı doladım, onunla bitirilmiş seziyordum kendimi. “Vay orospu vay! Demek içinden çıkmamı istemiyorsun?” dedi gülerek. “Napayım, sende bu sik varken ben senden nasıl ayrı kalayım? Amım seni istiyor. Böyle yatalım!” dedim. Sabaha kadar içimden çıkmadı.
İlk ben uyandım. Onu uyandırmadan yan döndüm. Üzerindeki örtüyü sürükleyip, sikine daha yakından baktım. Hep o yalamıştı beni. Ben yalamamıştım. Bir tek Emre’nin sikini yalamıştım, zira onunla sikişmiyorduk. Beni kadın yapan Levent’i mükâfatlandırmalıyım diye düşündüm ve yarağını ağzıma aldım. İştahla yalıyor, alabildiğim kadar ağzıma alıyordum. Levent hemen uyanmıştı, “Vay orospu, azgın şıllık. Tamamladın beni, harikasın!” diyordu. Yarağı çok geçmeden dimdik olmuştu. Sonra da beni altına aldı ve yarağını tek saldırıda içime soktu. “Dölleyeceğim seni orospu, içine akıtacağım. Tamamladın beni. Amcığının çılgınsı oldum!” diyerek daha da sert sikiyordu beni.
Dünden beri tahriş olan amım acıyordu, ama umrumda değildi, zevk daha fazlaydı. “Dölle beni. Daha sert sik. Sikicim. Erkeğim. Aşkım!” diye inliyordum. İnlemelerimizi duymayan kalmamıştı kesin, ama önem vermiyorduk. Daha sonra beni domalttı ve arkama geçti. Götümü sikecek diye korkup itiraz edecektim ki, “Korkma aşkım, bu seferlik götünü sikmeyeceğim, ama götün de benim, kimselere vermem!” dedi ve domalmış halimle amımdan sikmeye başladı. Sonuna kadar köklüyordu. İnanılmaz zevk alıyordum. Bir zaman daha bu pozisyonda devam ettik. Sonra kendisi yatağa uzanıp, beni de kucağına çekti, “Şimdi azıcık da sen sür beni, hakimiyet sende!” dedi. Heyecanlanmıştım. Sikinde kalkıp oturmaya başladım. Sonuna kadar içime alıyor, süratle inip kalkıyordum. İkimiz de aynı anda boşaldık ve üzerine yığılıp kaldım.
Emre geldiğinde ondan ayrıldım. Artık Levent’le her fırsat bulduğumuz an sikişiyoruz. Bazen ben mektebi asıyorum ve tam gün yataktan çıkmıyoruz. Sikinin müptelası oldum ve o da amımın çılgınsı!